bugün
- dünya ilahi bir gücün kontrolünde mi8
- insan olmaya ceyrek kala14
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl23
- icardi190544
- şeriate göre lgbt'nin hükmü14
- bir sözlük kızını sahiplenmek17
- dedikodu yok mu dedikodu diyen kadın yazar10
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz12
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi16
- en iyi çikolatalı gofret markası14
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç16
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi11
- iftara davet edilecek sözlük yazarları24
- heykele tecavüz eden adam10
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın34
- 2024 yerel seçimleri15
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil23
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- turgut altınok11
- ideal kadın vücudu anketi16
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu9
- anın görüntüsü8
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- akape seçmeni8
- mental bozuluğu olan yazarlar sıralı tam liste21
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- pazarda yerden sebze toplayan emekli15
- tuborg10
- sahurdayız uludağ sözlük14
- her sabah güler yüzle uyanan insan16
- kafanın içindeki sürekli konuşan ses16
- tedavisi bulunamayan hastalıklar15
- dondurmalı irmik helvası9
- belediye başkan adayıyla tokalaşmak10
- tarafıma az önce gelen moral bozucu mesaj8
- evlenirseniz çocuk yapar mısınız9
- güzel bir kıza iltifat etmek17
entry'ler (17)
"bunlar bizi, hakkaten yiyebilecekleri bir lolipop zannettiler galiba. her lolipop yenmez aslan parçası. öyle her lolipop yenmez, beyler bayanlar. bunu unutmayın. her lolipop emilmez, bunu unutmayın. her lolipop emilmez. bu gerçekten önemlidir, bunu unutmayalım. nerede olursak olalım, hangi dönemde, hangi çağda olursak olalım her çağın lolipopu yenilmez."
kolay bir iş olmadığını söylemeliyim. fakat heves ve azimle herşeyin üstünden gelinir. Isaac Asimov'un "Ahmaklar" öyküsü zamanının ötesinde bir öyküdür mesela.
"Fosil olmayacaksın, fosilleştiren olacaksın."
"bak ben böyle tereyağından kıl çeker gibi koyarım. ne atı alırım, ne de onun tüyünü. direk seni yolarım. çakal seni."
"Ya meraktan, ya hızlı bıçaktan böyle gidersin hocam."
Videolarını sevdiğim adam gibi adam.
oyun videosu çeken youtuber.
oyun videosu çeken Mete Özbey in Youtube kanalı olan Easter GamersTv de geçen olay. Assassin's Creed Origins türkçe bölüm 7 videosunun da başlığıdır.
01:53 te başlayan tarihi olay, atlı arabaların kediyi korkutup kaçırmasıyla başlamıştır. Buna sinirlenen youtuber Mete,
02:00 de atlarıyla uzaklaşan düşmanlara doğru iki ok fırlatarak headshot yapmış ve bir düşmanı öldürmeyi başarmıştır.
02:35 de öldürülen düşmanın arkadaşlarıyla ölümüne savaşa girilmiştir.
02:45 te "akıllı olacaksın lan kediye karşı!" sözleri Türk oyun tarihinde yerini almış bulunmaktadır.
03:31 civarlarında düşman üstünlük sağlar gibi olunca "kediii, kediii" sesleriyle atına dönüp kediyi çağıran ve gel gidelim diyen Easteroğlu lideri, geri çekilip güç toplar. Bu arada odaya giren Easteroğlu eşi Zeyno'nun sesi duyulur az da olsa.
04:04 da "o kediyi bırakmam" diyen cengaver, mücadelesine devam eder.
04:12 de olayın adını "kedi davası" olarak nitelendiren Easteroğlu, "bunu çözümlemeden görevime gitmem, bu topraklardan ayrılmam" diyerek yiğitliğini ve hayvanseverliğini bir kez daha göstererek takdir toplamıştır.
04:24 de atını kaybeden Özbey, düşmanlarını "hayvan katilleri" olarak adlandırmıştır. Tüm hayvansever yardım kuruluşlarına haber verilmesini isteyen easteroğlu, mücadelesine devam etmiştir.
05:10 gibi düşmanlarına üstün gelen lider, "bu topraklarda benden hızlı çekeni yok kardeş" diyerek ok atmada ki üstünlüğüne vurgu yapmıştır.
05:20 de arkadan kalleşçe bir darbe alan easteroğlu, ağır yaralanır. Kendini toparlamak için düşmanın etrafında gezer. geriye çekip duvar arkasına saklanır.
05:54 de düşmanlarıyla çatışmaya devam ederken, bu olayın tarih kitaplarına "kedi olayı" diye geçeceğini söyler.
06:08 de "bu kediyi hepiniz için kurtaracağım" diyen Easteroğlu,
06:40 gibi düşmanlarına galip gelerek yere düşen düşmanına şu sözü söyler; "bak ben böyle tereyağından kıl çeker gibi koyarım. ne atı alırım, ne de onun tüyünü. direk seni yolarım. çakal seni."
06:53 civarı kediyi arayan liderimiz kediyi bulamaz ve "kediyi kaçırdınız ya, vallahi gitti kedi ha" diyerek üzüntüsü belirtir.
07:00 de ise atına atlar ve kediyi olay yerinde aramaya çıkar ama bulamaz.
07:48 de "illa ki bir gün, yollarımız kesişir kediyle" diyerek kedinin adını "Diamond Cat" (DC) yani "elmas kedi" olarak belirler.
08:01 de "tarihi kedi olayı" son bulur ve easteroğlu yeni maceralara atılır.
Bunun üzerine Mete Özbey, bir kediyi başıboş bırakmayan adam olarak tarihte anılmaya devam edecektir.
Helal olsun yiğidim.
ilgili video linki:
https://www.youtube.com/watch?v=wBeHy2y7010
01:53 te başlayan tarihi olay, atlı arabaların kediyi korkutup kaçırmasıyla başlamıştır. Buna sinirlenen youtuber Mete,
02:00 de atlarıyla uzaklaşan düşmanlara doğru iki ok fırlatarak headshot yapmış ve bir düşmanı öldürmeyi başarmıştır.
02:35 de öldürülen düşmanın arkadaşlarıyla ölümüne savaşa girilmiştir.
02:45 te "akıllı olacaksın lan kediye karşı!" sözleri Türk oyun tarihinde yerini almış bulunmaktadır.
03:31 civarlarında düşman üstünlük sağlar gibi olunca "kediii, kediii" sesleriyle atına dönüp kediyi çağıran ve gel gidelim diyen Easteroğlu lideri, geri çekilip güç toplar. Bu arada odaya giren Easteroğlu eşi Zeyno'nun sesi duyulur az da olsa.
04:04 da "o kediyi bırakmam" diyen cengaver, mücadelesine devam eder.
04:12 de olayın adını "kedi davası" olarak nitelendiren Easteroğlu, "bunu çözümlemeden görevime gitmem, bu topraklardan ayrılmam" diyerek yiğitliğini ve hayvanseverliğini bir kez daha göstererek takdir toplamıştır.
04:24 de atını kaybeden Özbey, düşmanlarını "hayvan katilleri" olarak adlandırmıştır. Tüm hayvansever yardım kuruluşlarına haber verilmesini isteyen easteroğlu, mücadelesine devam etmiştir.
05:10 gibi düşmanlarına üstün gelen lider, "bu topraklarda benden hızlı çekeni yok kardeş" diyerek ok atmada ki üstünlüğüne vurgu yapmıştır.
05:20 de arkadan kalleşçe bir darbe alan easteroğlu, ağır yaralanır. Kendini toparlamak için düşmanın etrafında gezer. geriye çekip duvar arkasına saklanır.
05:54 de düşmanlarıyla çatışmaya devam ederken, bu olayın tarih kitaplarına "kedi olayı" diye geçeceğini söyler.
06:08 de "bu kediyi hepiniz için kurtaracağım" diyen Easteroğlu,
06:40 gibi düşmanlarına galip gelerek yere düşen düşmanına şu sözü söyler; "bak ben böyle tereyağından kıl çeker gibi koyarım. ne atı alırım, ne de onun tüyünü. direk seni yolarım. çakal seni."
06:53 civarı kediyi arayan liderimiz kediyi bulamaz ve "kediyi kaçırdınız ya, vallahi gitti kedi ha" diyerek üzüntüsü belirtir.
07:00 de ise atına atlar ve kediyi olay yerinde aramaya çıkar ama bulamaz.
07:48 de "illa ki bir gün, yollarımız kesişir kediyle" diyerek kedinin adını "Diamond Cat" (DC) yani "elmas kedi" olarak belirler.
08:01 de "tarihi kedi olayı" son bulur ve easteroğlu yeni maceralara atılır.
Bunun üzerine Mete Özbey, bir kediyi başıboş bırakmayan adam olarak tarihte anılmaya devam edecektir.
Helal olsun yiğidim.
ilgili video linki:
https://www.youtube.com/watch?v=wBeHy2y7010
"ari" Çiçek Sekban Tüfekçi'nin yazdığı tarihi-polisiye araştırma romanıdır. Spoiler vermeden değerlendirme yapacağım.
konu/anakonu: 10/10
konusu çok değişik bir kitap bir kere. Atatürk'ün MU kıtasını araştırması, Türkiye'den kaçırılan tarihi tabletler ve bunlarla ilişkili faili mechul cinayetler. birde tabi bunların neden olduğuna dair ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar. tüm gerçekleri yazmak isteyen baş karakter Zümrüt etrafında dönen olaylar sizi içine alacak.
kurgu: 9/10
kurgusu da gerçekten hoşuma gitti. yeri geliyor geçmişte yaşanan olaylara şahit oluyoruz, yeri geliyor kendimizi şimdiki zamanda olayları bir bir çözüyoruz, bununla beraber bol aksiyon ve gerilimde çabası. Amerikan ve Rus ajanlar olmasa olmaz zaten. Da Vinci Code havasında, eminim bu eser Amerika'da ünlü bir yazar tarafından basılsaydı tüm dünyada çok satanlar arasına girerdi.
anlatım/tarz: 8,5/10
güzel ve abartısız tasvirler vardı. yine de yer yer birkaç yerde gereksiz bulduğum şeyler haricinde beğendiğimi söyleyebilirim. bunlarda tüm romana etki edecek kadar rahatsız edici değildi. yazarın beşinci kitabı olduğu ve bu konuda ki tecrübesini romana aktarmayı başarmış diye düşünüyorum.
ana karaker/karakterler: 8/10
en çok puan kırdığım kısım. baş karakter Zümrüt çekingen, kendine güveni düşük biri. belki bunun sebepleri var, özellikle ailesel olarak başına gelenler vs vs fakat ben isterdim ki Zümrüt tuttuğunu koparan biri olsun. romanın içinde zaten bahsediliyor bundan, bir tür içsel yolculuk gibi kendini keşfetmeye çıkıyor gibi gösterilmiş, fakat karakter hikayeye göre arkaplanda kalmış. koca romanda sadece birkaç kere Zümrüt'ün kendini bu konuda eleştirdiğini duyuyoruz o kadar ve bunlarda kısa geçilmiş. Zümrüt'ün bu pasif yapısı, Alper ver Doruk gibi iki baskın erkek karakter ile dengelenmeye çalışılmış, en azından bir denge sağlanmış. buna rağmen Zümrüt ile bağ kurabildim ve yan karakterlerin Zümrüt ile ilişkisi, olaylarla ilişkisi gayet iyiydi.
Genel olarak değerlendirecek olursak 10 üzerinden 9/9,5 gibi bir puan verirdim, okuduğum en iyi romanlardan bir tanesi olarak kütüphanemde yerini almış bulunuyor. Herkese okumasını tavsiye ediyorum.
konu/anakonu: 10/10
konusu çok değişik bir kitap bir kere. Atatürk'ün MU kıtasını araştırması, Türkiye'den kaçırılan tarihi tabletler ve bunlarla ilişkili faili mechul cinayetler. birde tabi bunların neden olduğuna dair ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar. tüm gerçekleri yazmak isteyen baş karakter Zümrüt etrafında dönen olaylar sizi içine alacak.
kurgu: 9/10
kurgusu da gerçekten hoşuma gitti. yeri geliyor geçmişte yaşanan olaylara şahit oluyoruz, yeri geliyor kendimizi şimdiki zamanda olayları bir bir çözüyoruz, bununla beraber bol aksiyon ve gerilimde çabası. Amerikan ve Rus ajanlar olmasa olmaz zaten. Da Vinci Code havasında, eminim bu eser Amerika'da ünlü bir yazar tarafından basılsaydı tüm dünyada çok satanlar arasına girerdi.
anlatım/tarz: 8,5/10
güzel ve abartısız tasvirler vardı. yine de yer yer birkaç yerde gereksiz bulduğum şeyler haricinde beğendiğimi söyleyebilirim. bunlarda tüm romana etki edecek kadar rahatsız edici değildi. yazarın beşinci kitabı olduğu ve bu konuda ki tecrübesini romana aktarmayı başarmış diye düşünüyorum.
ana karaker/karakterler: 8/10
en çok puan kırdığım kısım. baş karakter Zümrüt çekingen, kendine güveni düşük biri. belki bunun sebepleri var, özellikle ailesel olarak başına gelenler vs vs fakat ben isterdim ki Zümrüt tuttuğunu koparan biri olsun. romanın içinde zaten bahsediliyor bundan, bir tür içsel yolculuk gibi kendini keşfetmeye çıkıyor gibi gösterilmiş, fakat karakter hikayeye göre arkaplanda kalmış. koca romanda sadece birkaç kere Zümrüt'ün kendini bu konuda eleştirdiğini duyuyoruz o kadar ve bunlarda kısa geçilmiş. Zümrüt'ün bu pasif yapısı, Alper ver Doruk gibi iki baskın erkek karakter ile dengelenmeye çalışılmış, en azından bir denge sağlanmış. buna rağmen Zümrüt ile bağ kurabildim ve yan karakterlerin Zümrüt ile ilişkisi, olaylarla ilişkisi gayet iyiydi.
Genel olarak değerlendirecek olursak 10 üzerinden 9/9,5 gibi bir puan verirdim, okuduğum en iyi romanlardan bir tanesi olarak kütüphanemde yerini almış bulunuyor. Herkese okumasını tavsiye ediyorum.
platonik aşk yaşadığım kızın dudaklarına yapışıp "seni seviyorum şapşal şey" derdim. Sonra kafama bir kurşun sıkardım...
Not: Pardon bir dakika sonra ölecekmişim. Sevdiğimi arayıp aynı cümleyi söylerdim sonra penceren aşağı atlardım vaktim olursa...
Not: Pardon bir dakika sonra ölecekmişim. Sevdiğimi arayıp aynı cümleyi söylerdim sonra penceren aşağı atlardım vaktim olursa...
hayır genelde olumsuz bir cevaptır. nedense pozitif anlamda kullananlar var.
ben hayatımda çay sevmeyen insan görmedim, o yüzden çay içen adam kötü değildir diyemiyorum. Tanıdığım tanımadığım, iyi kötü herkes çay seviyor sebastian.
şahsen içinde olmadığım bir grup. özel mesaj atmak niye isteyeyim ki? Sosyalleşmek isyiyorsak facebook var mis gibi...
bitsin artık... yeni yıl yeni umut demektir... vatana millete hayırlı olsun 2017
Etemenanki kitabının yazarı. Kalemi ve zekası üst seviyede bir yazar kendileri.
tabi ki kitaplar olmazsa olmazım. birde para vereceğim film olabilir.
uykun kaçıyorsa ya aşıksındır ya da büyük bir borcun vardır.